29 Eylül 2011 Perşembe

PaRiS – Bölüm 2 (SON)


Bu gece Paris’te son gecem. Bir sonraki seyahatimden önceki son gecem aslında.Yaşım kadar gün geçmiş yorgunlukla başımın düştüğü mavi yastığımda ve ne çok anıma tanıklık etmiş benden önce kimlerin gelip geçtiği bu oda. Gecelerimde saklı her anı , bir kalbim bilir.Beni kucaklayan bu şehirden yine ruhuma yeni zenginlikler katarak ayrılıyorum.Zihnimde daha önce resmetmediğim tablolaştırılmış kareler gibi hayatın içerisinden çekip aldığım ve birkaç sigara dumanında hayat verdiğim içime çektiğim bin bir güzellikle ayrılıyorum.Ama içimde bir his var ki biliyorum kısa süreli ziyaretlerden öte bir Fransız şehri değil ömrün birkaç zamanını geçirmek isteyeceğim.Dilini fonetik olarak sevsem de pek bir Fransız kaldığımdan mıdır bu yabancılığım yoksa aklımın ermediği bir kültürel uyuşmazlık mı bilinçlice ait olmak istemediğim..
İlk günümden bu yana pek bir yol kat ettim emanet bisikletimle bahsettiğim.Hatta , sırdaşım oldu farkına varmadan ya ikimiz de pek bir şaşırdık bu işe sonradan.Aynı dili konuşmadan da sırdaş olabiliyormuş gönülden konuşursa insan , bunu bana Fransız bisikletim öğretti.Onca günün onca bezgin akşamı bana işkence eden sevgili tahta merdivenlere gelince , hala ilk günüm gibi her seferinde başımı kaldırıp baktığımda göğü görüyorum aralığından ve hala ilk günkü gibi gözümde büyüyorlar ben onları geri geri itmeye çalıştıkça azalmıyorlar daha da çoğalıyorlar gibi hayatımdaki yer edinmişlikleri.Kırmızı abajurlu ev ve kısa ömürlü komşularımsa , sıradan bir hayat yaşadıklarını söyleyebilirim geceleri.Neredeyse her gece aynı durağanlıkta,  aynı saatte terasta çiçekleri sulayıp aynı saatte uyuyorlar.Yemekten sonra anne , küçük kızı ile odasında ilgileniyor baba da bilgisayarı üzerinden ya iş ya gündem ya bir şeyleri takip ediyor.Ama tüm bu sıradanlığın içinde bir o kadar sakin ve huzurlu bir hayat sürüyorlar.Bunu bu kadar net görmek mümkün ve belki de hepimizin dışarıdaki dünya karmaşasından sonra eve geldiğinde aradığı yalnız bu! Onlardan öte giderayak keşfettiğim diğer komşumdan bahsetmek istiyorum. Kendisi  balet ölçülerine sahip bir Fransız genci , ben ona “damdaki kemancı” diyorum.Bir buçuk katlı bir çatı dairesinde oturuyor ve duvarında demir çubuklardan yapılmış bir merdiveni olan küçük bir terası var.En esrarengiz tarafı beni yakalayan , her gece o merdivenden yan apartmanın çatısına çıkıp orada bilinçsizde birkaç vakit geçiriyor olması. Haftanın büyük bir kısmını sosyal ortamlarda geçiriyor kemancı ve kimsenin bilmediği gizemli bir bahçesi var o tepede  belki de sadece bir teleskop  orada duran çünkü gökyüzü bulutlar uykuda olduğunda buradan güzel görünüyor yıldızlar gece vakti ya da sadece büyük bir sır..
Birkaç zaman önce kendime gökyüzünden beğendiğim adını mavi yıldız koyduğum yıldızımı gördüm birkaç gece önce ve mutlu oldum. Dünyanın neresine gidersem gideyim henüz başımı ne zaman dimdik yukarı kaldırsam hep orda benimle birlikte.Birlikteliğimiz çok yeni , ondan gözlerim her gittiğim şehirde onu arıyor.Zaman geçtikçe ne olur bilmem.
Bir de bir bit pazarı ziyaretim var bahsetmeden bitiremeyeceğim.İsmi biraz kaşındırıcı gelse de oldum olası severim bu  tür pazarları ayrı bir ruhu vardır.Aslında ruhlar karmaşası demeliyim belki de insanın aklına gelmeyecek türde hayat kalıntılarıyla dolu.Birbirlerini ömür boyu hiç görmemiş , hiç tanımamış ve belki de hayatları boyunca hiç karşılaşmayacak insanların ruhlarıyla eskiyen parçaları bu pazarlarda bir araya gelir ve satışa çıkarlar.O yüzden , insanı saran bir enerjisi vardır.Ben keşfetmeyi  severim bilmediklerimi hele de insanlara aitse çünkü her insan bir şey öğretir.Her yaşam bir değerdir.İçgüdüsel yol alır bedenim ve bir objenin çekim alanına girerse ondan kaçmak çok kolay olmaz..Bu kez eski bir çift buz pateni , birkaç vanilyalı sabun ve tarihi belli olmayan toz pembe kaplı bir biyografi ile ayrılıyorum satılık ruhlar mekanından.
Şimdi uyuma vakti ve Paris’e teşekkür etme.Beni elinden geldiğince iyi kucakladığı ve sokaklarında özgürlüğün tadını çıkarmama izin verdiği için.Gerisi yaşanmışlıklarımda kalsın bana eşlik eden Paris komşularımla bir..Kalbim heyecanlı yine her yol öncesi gibi saatlerle akıyor ..
İyi geceler Paris ve “Hoşça” Kal!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder