12 Eylül 2011 Pazartesi

BaLıK oLmaK ya Da oLmamaK ..

Su’yu, çok severim doğduğumdan beri.. Sevdiğimi nasıl keşfettim, bilmem. Belki de geç doğmamın nedenidir bu !
Çocukken ,  büyüyünce balık olmayı ve hep bir balık gibi denizin altında nefes alabilmeyi hayal ederdim. Sonra suyun dışındaki hayatı yaşadıkça, bir balık uğruna nelerden vazgeçmem gerektiğini fark ettim gün ve gün.
Mesela , o çok sevdiğim suyun içindeyken tüm bedenim,o eşsiz ruhlardan dökülen notaları hiç dinleyemeyecektim.Müziksiz yaşamak ,su uğruna .. Katlanılamaz bir düşünceydi benim için.
Peki ya gün doğumu ? Onu da hiç izleyemeyecektim ya suyun içinden keza gün batımı! O “an” da gizli resmedilemez ,eşsiz renk tonlarını göremeyecek olmak,su uğruna.. Katlanılamaz bir düşünceydi benim için.
Ya  deniz kokusu, denizin kenarına vuran dalgalara eşlik eden yosunlarla bir, tuzlu.
Serin bir sabah vakti gün doğumunu izlerken ve bir piyanodan dökülen notalar kulaklarımda uçuşurken.. Bir rüyadan vazgeçmek gibi,su uğruna..Katlanılamaz bir düşünceydi benim için.
Ve vazgeçtim.. “ Büyüyünce balık olmaktan ! ”
Şimdi , deniz kızı olmak istiyorum …

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder