10 Mayıs 2012 Perşembe

İki Dünya Mesafesi


tüm gerçekliğiyle kalbimin her hücresini sarmalayan senliklerimi ,
bağrım yırtık pırtık oluncaya kadar göğüsleyebilir
ve tüm kader cambazlarına karşı direnebilirdim ..

boya kabımdaki tüm renklerimi gözümü kırpmadan
tekrar ayrıştıramama riskini hafife alarak
birbirine karıştırabilir ,

siyaha teslim olabilirdim .

ve siyahın içinde kaybolmaya bile razı olup
kendi tonlarımdan birkaç solukluğuna vazgeçebilir ,

senin renklerini keşfe çıkabilirdim . 

hatta tüm gündüzlerimi gecelerine değişebilir ,
güneşe bile kafa tutabilirdim ..

ama tek alt üst edemeyeceğimi bildiğim ;

bir iğnenin ucuyla
arka bahçemdeki ağacımın gövdesine kazıdığım ,
doğum tarihimizdi .

iki dünya mesafesi kadar
varolumuşumuzun zamanlaması .

ve hesaplamadığım yaşanmadık saatlerim ..

her yaşadığım 'an'ım yenim de olsa ,
bu zamansal mesafeyi bir o kadar hızla da katetsem

sana yetişememe düşüncesi ,
renksizliğe teslim olmak gibiydi ..

zamanın kalbime yamadıklarıyla
şimdi saatleri aldatıyorum
kimseden habersiz .

ve içimdeki senlikler şaşırıyorlar ...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder